top of page

Serüvenimiz

Merhaba Sevgili Anne ve Babalar, 
Kendimizi anlatan bir yazı yazmak istedim. Uzun zamandır ne yazmalıyım diye düşünürken bugün kitap okuma saatinde çocukların gözlerine baktım tek tek ve “yazman gereken çocukların gözlerinde” dedim kendi kendime. Dersim bitince hemen bilgisayarın başına oturdum ve yazmaya başladım. 

IMG-20210827-WA0091_edited.jpg

Eğitimci iki kız kardeşin serüveni bu; 



Kumru - kız kardeşim, Lina, Mira ve Kadir’in annesi. “Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği” bölümünden mezun oldu. Asıl eğitimin, çocuklara saygı duymak ile başladığına inanan bir kadın, bir anne ve bir öğretmen…
Ben Sibel, Viyana Üniversitesi Sosyoloji bölümüne başlayıp, Pedagoji Yüksek Okulunda eğitimimi tamamladım ve Viyana devlet okulları bünyesinde çalıştım. Son altı yıldır İstanbul’dayım. Bana, hayatın en güzel yanlarını görme şansı veren bir kızım ve onlarca öğrencim var.
Bizler eğitimcilik hayatımız boyunca her zaman çocukların gözlerini okumanın, onlar hakkında en doğru bilgiyi verdiğine tanık olduk. Dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar çocuk gözlerinin evrensel bir dili var ve bu dili hala öğrenmeye devam ediyoruz. Çocukların gözlerine baktıkça yolumuzu kaybetmiyoruz. O gözlere baktıkça mutlu oluyoruz, yapacak çoookkk şey buluyoruz ve hayallerimizi gerçekleştirmek için daha da güçleniyoruz. 

Çocuklarımız, canözlerimiz için ilk adımı “MUZİPO KİDS KARTAL” şubesini açarak attık. Aklımızda ve yüreğimizde her zaman bir anaokulu açma isteğimizi canlı tutarak. MUZİPO KİDS KARTAL şubesinde yüzlerce aileye dokunduk, gönül bağları kurduk. Güzel ve çok büyük bir ailemiz oldu. Velilerimizden gelen yoğun talebi de değerlendirerek “CANÖZÜM ANAOKULU”muz için araştırmalara uzun zaman önce başladık.

 

Tabii ki belli kriterlerimiz vardı: 


- Eğitici oyun parkurlarımızın olacağı güvenlikli ve büyük bir bahçesi olmalı
- Oyun alanı dışında yine kocaman bir toprak alan olmalı çıplak ayaklarımızla toprağa basıp, yağmurlu günlerde yağmur botlarımızı giyinip çamurla doyasıya oynayacağımız, kar yağdığı zaman kardan adamımızı yapacağımız, canımız istediğinde ateş yakıp etrafında oturacağımız, kozalaklar, dallar, yapraklar ve toprağın oyun materyalimiz olduğu toprak bahçemiz olmalı

- Kendi sebzemizi yetiştireceğimiz kocaman bir ekim alanı olmalı
- Tavuklarımız, tavşanlarımız, kaplumbağamız olmalı
- Spor ve aktivite alanımız olmalı
 

Çok şey istiyoruz biliyorum ama bunlar sadece bahçe için istediklerimiz bir de okul binamızın içerisine dönük kriterlerimiz var;
 

- Sınıflar büyük ve tavan yüksekliği iyi olmalı
- Her sınıfın mutlaka penceresi olmalı ve bol bol temiz hava dolmalı içerisi
- Yemeklerimiz, sağlıklı ve lezzetli olmalı
- Okulumuzun her alanında alınması gereken güvenlik önlemleri ve hijyen en üst seviyede olmalı

 

Evet bunlar fiziki yapı için kriterlerimizdi ve ne güzeldir ki bu kriterlerin tamamını büyük emek sarf ederek gerçekleştirdik. 
Anaokulumuzda akademik eğitim nasıl olacak konusuna geçmeden önce çocuk eğitiminde vazgeçilmez olduğuna inandığımız noktaları belirtmek isterim.


Hedefimiz, “FİKRİ HÜR, VİCDANI HÜR, İRFANI HÜR NESİLLER” yetiştirmek.
Bu serüvende çocuklarımızın hayatı bütün yönleri ile kavrayabilecekleri ve her anlarını dolu dolu geçirecekleri bir yola çıktık. 
Okul öncesi dönemde önemsediğimiz en temel nokta kendi gücünün ve zayıflıklarının farkına varabilen, kendisi ile barışık, yapabilirliğini deneyimleyerek tecrübe eden, ‘neden’ sorusunu sormaktan çekinmeyen, canlıya saygı duyan, empati kurabilen, eğlenerek öğrenen çocuklar yetiştirmek. 
Kendi sınırlarını öğrenmeye başlayan çocuklarımızın yanında olurken, psikolojik olarak rahat olan bir bireyin öğrenme gücünün sınırsız olduğunu biliyoruz. Tek düze değil, zengin yöntemlerle her çocuğun özgülünde yaklaşıp, bilgi ile doldurmak değil, öğrenme becerisi kazandırmayı hedefliyoruz. 
Çocukları yüreğimizle kucakladığımız, sevgimizle sardığımız “Canözüm Anaokulu” çatısı altında ‘hiçbir balık uçmaya, hiçbir kuş yüzmeye zorlanamaz’. 

Çocuk Gülüşü Güzelliğinde Bir Gelecek İçin Sıvadık Kolları …. 

Onlara sevginizi verebilirsiniz, düşüncelerinizi değil.
Çünkü onların da kendi düşünceleri vardır.
Bedenlerini tutabilirsiniz, ruhlarını değil.
Çünkü ruhları yarındadır
Siz ise yarını düşlerinizde bile göremezsiniz.
Siz onlar gibi olmaya çalışabilirsiniz ama sakın onları
Kendiniz gibi olmaya zorlamayın.
Çünkü hayat geriye dönmez,dünle de bir alışverişi yoktur.
Siz yaysınız,çocuklarınız ise sizden çok ilerilere atılmış oklar.


HALİL CİBRAN

bottom of page